İbretlik Şiirler, İbret Şiirleri | Gelecekten.Net

Örnek Şiirler, Türk edebiyatında eşsiz bir yere sahip olan bir şiir türüdür. Örnek Şiirler toplumun ahlaki değerlerini yükseltmeyi, insanlara ders çıkarabilecekleri olayları anlatmayı, hayat dersleri vermeyi amaçlamaktadır. Bu şiirler okuyucuyu duygusal olarak etkilemekte ve düşünmeye teşvik etmektedir.

Örnek Şiirlerin Tanımı ve Önemi

Örnek şiirler okuyucularına değerli dersler ve öğretiler sunan şiirlerdir. Bu tür şiirler toplumun çeşitli sorunlarına ayna tutar, insanı düşünmeye ve kendini sorgulamaya teşvik eder. Örnek şiirler ahlaki, ahlaki ve toplumsal konularda derin bir anlayışı dile getirirken aynı zamanda güçlü bir duygusal etki bırakıyor.

Örnek Şiirlerin Türk Edebiyatındaki Etkisi ve İzleri

Örnek şiirler Türk edebiyatının önemli bir parçası olup yüzyıllardır Türk şairlerinin eserlerinde yer almaktadır. Bu şiirler Türk edebiyatının evrensel değerlerini yansıtan ve nesiller boyu hatırlanacak eserlere dönüşmüştür. Örnek şiirler Türk kültürünün ve düşünce dünyasının bir parçası olarak toplumun hafızasında yer etmiştir.

Örnek Şiir Örnekleri

Hatalardan uzak dur, sağa sola bakma,
Dikkatli olun şeytanın tuzağına düşmeyin
Ağına yakalanırsan her zaman mutsuz olursun.
Güzellikleri kalbinizin sığınağına çağırın. Refah TORLAK xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Örnek niteliğinde
Fay hattı sallandığında deprem meydana gelir.
Kâinatın sahibi, muhasebeci,
Afat gece gündüz çalışıyor
İnanın her felaket ibretliktir. Enkazın altından canlı çıktı
Ağlayanların yürekleri acıyor
Üç gün geçtikten sonra ceset gibi kokar,
İnanın her felaket ibretliktir. Çok yağmur yağarsa
Çığ, eğim kayıyor, çamur artıyor,
Kasırga ve kasırga Rabbinin emridir.
İnanın her felaket ibretliktir. Asya ve Avrupa da virüse yakalandı
Amerika suçu Çin’e attı
Ekonomi durdu, ticaret durdu,
İnanın her felaket ibretliktir. Lavlar kükrediğinde dağlar yanar,
Sular altında kalır, bahçeler, bağlar,
Zeki DUA EDİYOR, mağdurlar ağlıyor
İnanın her felaket ibretliktir. Zeki Çelik xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Başlarındaki hece taşlarının şiiri
Sahte bir dünyaya sokulup göç edenler
Ne diyorlar, ne haber veriyorlar?
Üzerinde çeşitli otlar yetişenler
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Bazı insanların kafasında ağaçlar büyüyor
Çimler bazı insanların kafasında sararır
Bazıları masum, bazıları güzel cesur adamlar
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Toprakla ıslanmış narin derileri
Tatlı dilleri söylenmeden kaldı
Dua edelim ve bunları unutalım
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Bazıları dörtte, bazıları beşte
Bazı insanların başlarında taç yoktur
Bazıları altı yaşında, bazıları yedi yaşında
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Kimisi tüccar, kimisi hoca
Ölüm şerbetini içmek zordur.
Kimisi beyaz sakallı, kimisi usta
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Yunus diyor ki, rızkını gör avans
Kirpikleri ve kaşları döküldü
başlarında hece taşları
Ne haber veriyorlar, ne de haber veriyorlar. Yunus Emre xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Aklın olgunluğuna ulaşmışsan, (Aklın varsa)
Her şeyden ve herkesten ders alırsınız. Zihinsel olarak olgun değilseniz, (Aklınız yoksa)
Her şeye ve herkese örnek olacaksınız. Refah TORLAK xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Örnek şiir
Gezgine ebedi makamın haberidir.
Örnek dönüşün ölüm belgesi.
Sahte nezaketin ellerimden uzak olsun.
Ölümsüz Nemrut’un gölgesi. Misafir gece yarısı şafak vakti.
Işıkta tanıdık tabutu gördüm.
Üstü şifreli kapak kapalı.
İçeride bir hayat, üç metrelik paçavralar. Yarışta su olmak, temizlik davalıdır.
Şimdilik terazi dengede kalsın.
Bazıları dereden akıyor ve bulanık.
Düzgünce arınmış buluttan yağsın xxxxxxxxxxxxxxxxxxx Buradayım dostum şiiri
Yarın sabahın olmayacağını bilseydim
Yarın güneşin doğmayacağını bilseydim
Bu gece hala buradayım dostum
Bu gece hala buradayım dostum
kesinlikle yağmur yağacak
üzerimize yağmur yağacak
Karşıdaki ışıklar yanıp sönmeye devam edecek
Davut’un sesiyle gökyüzü
yine kükreyecek
tekrar ve tekrar
durgun bir göl akşamı
Pırıl pırıl bir göl gecesi olacak
gölün karanlığında
yeni dünyanın zulmü
ve onların ışığında
Eski dünyanın merhameti birlikte hareket edecek
O zaman sana ilk defa hiçbir şey söylemeyeceğim
sessizliği dinlemek
ruhlarımızı serinleteceğiz
Eğer ruhumun mangal közlerinde olduğunu bilseydim
Közde kavrulacağını bilseydim
Bu gece hala buradayım dostum
Bu gece hala buradayım dostum
Sen de konuşabilsen de konuş
gözlerime bak ve hatırla
uykulu adamlar için gazete
siyahi seven askerlere kurşun
Birlikte dağıtmadık mı?
Biliyorsunuz çayın ve simidin yerini hiçbir şey tutamaz.
Özellikle güneş Boğaz’da doğduğunda
Özellikle yeni umutlar doğduğunda
her yeni günde
Hani haremden otobüsle
Bilirsin, ufuk geniş ve ufuk açık olduğunda
Biliyorsun biz sadece iki kişiydik.
İki ordu yerine iki kişi
Düşmanın düşmanıydık
gözlerime bak ve hatırla
Gözlerimin içine bak ve hatırla
Üç taştan mezar taşına giden yol
Eğer o yolun sonunda olduğunu bilseydim
Gece saat onda burada olacağını bilseydim
Belki bana deli derler
Aslında benimle olmadığını bilseydim
Bu gece hala buradayım dostum
Bu gece hala buradayım dostum
senin yerine sabah ezanı
Belki bir kez daha yalnız dinlerim
yüce bir kökenin yeni nesline
Belki bir kez daha yalnız ağlarım
Olumsuzluklar yaşarsın, kadere boyun eğersin
Güçlüler tarafından eziliyorsunuz ve zayıfları eziyorsunuz.
O zaman bil ki bu dünyada boşuna dolaşacaksın Refah ÜLKESİ xxxxxxxxxxxxxxxxxxx Maceramız şiiri
“Dünya” denilen bu yerde mutlu olacağımızı düşündük,
Hayallerimiz boşa çıktı ve başımız belaya girdi.
Binlerce “dün” ve “bugün” böyle akıp gidiyor
Nedense mutluluk her zaman önde koşar! Birlikte yoğruldular, bakış, zevk ve acı,
Yaradan emrederken karşıtlar nasıl buluşmaz?
Allah gerçek dünyayı ne güzel gizlemiştir:
Ölümsüz olan ölümde, sevinçler kederde. “Gerçek varlık” bir sır haline geldi, “yokluk” var gibi görünüyor.
Ölümsüzlük tavrında kalplerimiz bir arada.
“Tevhid” perdenin arkasındadır, “kret” ise taştan bir duvar gibidir.
Yeryüzünün kurtuluşu gökten inen haberlerdedir!.. Sırların algıya göre ortaya çıkması kader meselesidir.
Perde açılır, perde kapanır.
Yüzyıllar bir yaratım anına sıkışmış,
Birikmiş acılarımız bir film gibi kaderde. Yaylar boş, yelkovan yorgun,
Hala şunu soracak mıyız: “Kurtarıcımız nerede?”
Ölümün ötesinde gerçek yaşamı umut edenler,
Yaramıza son merhem artık son Peygamber’dedir. Seyid Ahmed Arvasi / 1985 xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Pusu şiiri
Ölümden habersiz geldik dünyaya,
Omuzlarda tabut dolu ölüm…
Kızgın çöller rehbersiz geçilmez,
Damlalar okyanusu nasıl bulabilir? Tehlikelere karşı çalışıyor
Bebeğin kalbinde hiçbir endişe yoktur.
Genç ve yaşlı, hayat bekliyor
Zaman neden insanları pusuya düşürür? Dünyanın zevklerinin de, üzüntülerinin de bir faydası yok.
Görünüşe göre derinlerde bir sır yatıyor.
Hayat bir gün kendini sallayacak,
Haşr’ın uğultusu gökyüzünü saracak. Seyyid Ahmed Arvasi / 1985 xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Anneme pişmanım bırakmıyorlar şiiri
Doğduğum güne pişmanım anne.
Mutlu olmaya hakkım olmasına rağmen
Beni bu duruma zalim bir insan getirdi
Üzgünüm annem, beni bırakmıyorlar. Soğukta dağda uzanmak ister miyim?
Annelerin kalplerinde ateş yakmak için
Bana bu silahı verenin kahrolsun
Üzgünüm annem, beni bırakmıyorlar. Arkadaşlarım pusuda bekliyor.
Kaçmaya çalışırsam namlu patlıyor.
Her gece bir zorba nöbet tutar
Üzgünüm annem, beni bırakmıyorlar. Bir zalim seni alnından vuracağını söylüyor.
Geri dönenlerin sonu ölümdür diyor
Ne kadar pişman olursan ol
Üzgünüm annem, beni bırakmıyorlar. Her geçen gün daha da azalıyor.
Çoğu pişman olduğunu söylüyor
Ölümün soğuk olduğunu söylüyorlar
Üzgünüm annem, beni bırakmıyorlar. Bir gün ölüm haberi duyulacak.
Kanlı bedenim etrafa saçıldı
Kaderim örnek olsun
Üzgünüm annem beni bırakmıyorlar xxxxxxxxxxxxxxxxxxx Hayat bir yalan şiiri gibidir
On yaşına geldiğinde güzel
Tomurcuk gültür, yeni açılır
On birde tomurcuk gibi kokuyorlar
Ona on ikide elma diyorlar
On üç yaşında acı çekiyorlar
On dört yaşında ham şekere benziyor
On beş güzellik yaşıdır
Onaltısında gören akıl dağıdır
On yedi yaşında göğsü cennetin bağıdır
Kubbesi selvi gibi uzanır
On sekiz yaşındayken zarlarını artırıyor
On dokuz yaşında arısını terk etti
Şöhretini yirmi yaşında izliyor
İnlerden koparılmış aslana benziyor
Yirmi beşinden sonra bıyığı kıvrılıyor.
Otuzda akan sular sakinleşir
Otuz beş yaşında bütün günahlar sorgulanır
Yarana bilgelik karışmış gibi
Kırk yaşında gazel dökülür, bağlar
Kırk beşinde bütün günahların ağlıyor
Elli yaşında insanlara güveniyor
Bir dağın zirvesine duman çökmüş gibi
Elli beşte ağrı dizlerine kadar iner
Altmışında gözlerine duman düşüyor
Altmış beşinde asla yüzüne bakmıyorsun
Ahirete bakar, sufan gibidir
Altmış beşten sonra beller bükülür
Tüm damarlardan kan alınır
Toprak “Gel, gel” diye sesleniyor
Hayatım geldi geçti, yalan gibi xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx “İçersen ÖLERSİN”
“Sigara” Niye iradesiz hareket ederek zaaf gösteriyorsun?
O genç akciğerleri kirletirseniz şeytan olursunuz.
Eğer bırakırsan tazelenecek ve yeniden büyüyeceksin.
Yeter artık bırak bu pisliği, içersen ölürsün. Gidene kadar acı çekeceksin, daha fazla para ödeyeceksin
Her nefeste çürüyorsun, günden güne eriyorsun.
Zehirlenmen yetmiyor mu, çevrene de gönderiyorsun?
Yeter artık bu saçmalığı içmeyi, içersen ölürsün…! … (Kötü = Hain, kötü, kötü niyetli, kötü kalpli)
Refah Torlak xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Asker kına şiiri
Dün gece rüyamda bebeğimi gördüm.
Yün çorap istedi, ben de o sabah ördüm.
Zarfın üzerine Şırnak yazıp postaya gönderdim.
Bir askerin annesi düzeltilemez. İzinden dönerken günlerini saydı
Ne uzun ne de kısa bir süreydi, on dört ay sürdü.
O gece kayan bir yıldız görmedik.
Yıldız sahibine görünmez. Zaman çabuk geçti, üç ay kaldı,
Şüphenin yerini umut aldı
Cansız rüyamı bir resim sandı
Belki oraya gitmek mümkün değildi. Dışarısı soğuk, her yerde kar var.
Dağlar acımasızdı, yolları dardı,
Bastığı yerde mayın vardı,
Yere ne zaman basılacağı bilinmiyordu. Kızıl kanları beyaz kar üzerine döküldü,
Bebeğimin kolu kırıldı, topuğu koptu,
Mehmed’imin ölürken güldüğünü duydum.
Ancak ölürken gülemezsiniz. Yan tarafı kanıyor, karaciğeri yan tarafta.
Yansa da şehit annesi ağlamaz,
Annenin yaktığı asker kınası,
Kıyamete kadar silinmez kalacaktır.

Check Also

21 21 Saat Anlamı Nedir ? 21 21 Saat Anlamı Nasıl Yorumlanır ?

21:21 saatinin anlamı nedir ve bu saati nasıl yorumlayabilirsiniz? 21:21 saatinin gizemli ve manevi mesajlarını keşfedin.

Bir yanıt yazın